Türkiye'de kişilerin sahip oldukları birikimleri yastık altında tutmak yerine bankaya yatırmalarını sağlamak hep büyük bir problem olmuştur. Özellikle pandeminin başlamasıyla birlikte, yaşanan ekonomik problemler kişisel birikim yapılmasını ve bu birikimlerin bankada değerlendirilmesini oldukça azaltmış gözükmekte.
Türkiye’de hanehalkı tasarruf oranları zaman içinde azalmaktadır. 2003 yılında yüzde 17,5 olan hanehalkı tasarruf oranı 2013 yılında yüzde 7,5’e gerilemiştir. Gelişmekte olan birçok ülkede kalkınma süreçlerinin başarıyla devam ettirilebilmesi için gerekli olan yüksek, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümenin finansmanında kullanılacak olan yatırımların yurt içi kaynağı birinci tanıma göre hesaplanan tasarruflar olmaktadır. Söz konusu tasarruflar üretken yatırımlara dönüştürülebilecek kaynakları ifade etmektedir. Türkiye’de bu oran gelişmekte olan ülkelere göre düşüktür. Bu konu hakkında daha detaylı bilgilere Kalkınma Bakanlığının yayınladığı Kalkınma Planından erişebilirsiniz.
Raporun yayınlandığı tarihten bu yana kapanan işletmeler, işten çıkarmalar ve beklenmedik sağlık giderleri göz önüne alındığında güncel oranların daha da düşük çıkacağı kesindir. Kesin olan bir başka gerçek ise, pandemi olsun veya olmasın, Türk halkının birikim yapma alışkanlığının olmadığıdır.
Peki oyunlaştırma kullanılarak bu alışkanlıklar değiştirilebilir mi?
Finansal Teknolojilerdeki Gelişmeler
Finansal teknolojilerdeki gelişim son yıllarda hızlanarak artmaktadır. Daha da önemlisi Türkiye'de bu yeni teknolojilerin kabul edilmesi ve hayata geçişi de inanılmaz derecede hızlı olmaktadır. Türkiye bankacılık teknolojilerin dünyanın pek çok ülkesinden daha gelişmiş olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Bu teknolojiler kullanılarak, tek seferlik bonuslar, daha yüksek faiz oranları veya online birikim hesaplarının oluşturulması ve kullanılmasına yönelik avantajların dışında yeni bir çok araç kişileri tasarruf yapmaya teşvik etmek için kullanılabilir. Özellikle de oyunlaştırmanın ve yarışmaların gücü bu alanda lokomotif görevi görebilir.
Tasarrufların Oyunlaştırılması
Pek çoğumuz Candy Crush veya Duolingo uygulamalarına aşinayızdır. Basit ama basit olduğu kadar da bağımlılık yapan bu uygulamalar hepimizi saatlerce ekran başında tutmayı başarıyorlar. Finansal kurumlarında bu uygulamaların neden başarılı olduğunu inceleyip, birikim yapmayı teşvik edecek sistemlerini bu alanların etrafında inşa etmeleri oldukça önemli.
Dünyada aktif olarak birikim yapan müşterileri arasında yarışmalar düzenleyen finansal kuruluşların örnekleri gittikçe artmaktadır. Yaptığın işlem adedine veya birikim tutarına bağlı olarak daha farklı içsel veya dışsal ödüllerin kazanıldığı yapılar Türkiye'de de başarıyla uygulanmaktadır. Motivacraft'la bunu bir adım daha öteye taşıyıp, en basitinden kişilerin kendi birikim hedeflerini kendilerinin belirlemesini ve bu birikim tutarının altında kaldıkları günlerde üzgün bir avatarla, birikim tutarını gerçekleştirdikleri günlerde ise mutlu bir avatarla karşılayarak insanlara farklı bir deneyim yaşatabilirsiniz. Bu en basit görselleştirme bile sunacağınız sayfalarca rakamdan oluşan bir rapordan daha etkili olacaktır. Daha da önemlisi insanları düzenli birikim yapmaya teşvik edecektir.
Oyunlarla büyüyen bir kuşak: Z kuşağı
Oyunlaştırma ve finans dünyasının birlikte verimli çalışabilmesini, özellikle teknoloji ve oyunlarla birlikte büyüyen Z kuşağının her geçen gün hayata daha çok atılıyor olmasına bağlayabiliriz. Bu oyunların sanal dünyasında başarılı olabilmek için, Z kuşağı 'para' kazanmaya ve biriktirmeye aslında çok alışık. Oyunlarda bu kazanma ve biriktirme işi görevlerle ve maceralarla sağlanıyordu. Örneğin şu kadar zaman sonunda, şu bilgisayarı kendime almak istiyorum diye bir hedef koyabileceğiniz ve yatırdığınız her kuruşun dahi sizi hedefinize yaklaştırdığı bir maceraya atılmak sizi de heyecanlandırmaz, daha da önemlisi harekete geçirmez miydi? Motivacraft'ın kuvvetli ve esnek oyunlaştırma motoru sayesinde oyunlardaki görevleri ve maceraları gerçek hayata kolayca taşımanız mümkün. Üstelik söz konusu maceraların sayısını arttırarak çok daha geniş kitlelere de erişmeniz mümkün.
Oyunlaştırma ve finans dünyasının geleceği
Z kuşağı yetişkinliğe adım attıkça, tamamen teknolojiyle birlikte büyüyen bu kuşağın oyunlaştırmaya olan talebi arttıracağına kesin gözüyle bakabiliriz. Aynı şekilde birikimlerini yönetmek ve yönlendirmek içinde oyunlaştırılmış çözümleri tercih edeceklerdir.
Şu anda klasik bankacılık hizmetlerini kullanarak birikim yapmak tamamen irade gücüne bağlıdır. Oyunlaştırma birikim yapabilmek için gerekli motivasyonu sağlarken, bir yandan da borçlanmanın önüne geçecek, veya minimuma indirecektir
Pandemi sonrasında ise, her zor zaman sonrasında olduğu gibi finansal olarak kendini iyi hissetme duygusu öne çıkacaktır. Finansal kuruluşların bu aşamada birikimleri kendilerine çekecek süreçler geliştirmesi önemlidir ve oyunlaştırma bu süreçlerin bir parçası olmak zorundadır. Hem finansal kuruluşları hem de bu kuruluşların müşterilerini mutlu edecek çözümler, finansal iyileşmenin de temelini oluşturacaktır.