Oyunlaştırma ve Akıllı Çalışma: Koronavirüs Günlerinde Çalışma

Karantina dönemi hepimizin günlük yaşamın ve iş yapma alışkanlıklarını kökten değiştirdi. Yine de yakın geleceğe dair birçok senaryo henüz kesin değil. Yeni sorunlara yeni çözümler bulmak ve denge sağlamak için kendi çapımızda önlemler aldık. Bu önlemler arasında en evrensel olan ve pozitif sonuçlar getireni ise “Akıllı Çalışma.

Akıllı çalışma başarısının büyük bir bölümünü, akışta kalmamıza, hedeflerimizi ve sonuçlarımızı kesintisiz olarak paylaşmamıza izin veren yeni teknolojilere borçlu.

2020 yılında insan kaynakları yönetimindeki ana trendlerden biri oyunlaştırma kullanımıydı. Oyunlaştırmanın kullanımı aslında yaşadığımız kritik dönem öncesinde de artış göstermekteydi ama pandemi süreciyle birlikte oyunlaştırmanın penetrasyonu dramatik bir şekilde hızlandı.

Zira oyunlaştırma sahip olduğu özgün çözümler ve araçlarla evde verimli bir şekilde çalışmayı teşvik ederek, bulunduğunuz her ortamı bir akıllı çalışma ortamına kolaylık dönüştürebilir. Oyunlaştırma etkileşimli deneyimler sağlayarak, uzaktan da olsa süreçlere aktif olarak katılmayı ve iş arkadaşları arasında bilgi, geri bildirim, takdir ve teşekkür akışını anlık olarak sağlayabildiği gibi, yeni dinamikleri anlamak ve adapte olabilmek için gerekli yetkinlik ve becerileri kazandırabilecek araçlar sağlıyor. Problem çözmeyi iyileştirmeyi, kararları uygulamayı, strateji geliştirmeyi ve amaçlara ulaşacak metodları keşfetmeyi de sağlıyor.

Sonuçta oyunlaştırmayla birlikte akıllı çalışma ortamları sayesinde:

  • Çalışanlara daha fazla zaman yönetimi özerkliği verilebiliyor
  • İşe gidip gelmeye harcanan zaman azalıyor, artan kişisel zaman sayesinde stres azalırken, kişisel mutluluk yükseliyor
  • Şirketin sabit maliyetleri azaldığı için iş gücü maliyetlerinden tasarruf ediliyor, daha çok kaynak doğrudan çalışanlara aktarılabiliyor
  • Özellikle geçerli ve güvenilir teknolojilerle desteklendiği durumlarda çalışanların yaşam kalitelerini arttırıyor

Peki neden daha önce böyle bir adım atılmamıştı?

Çalışanların teslim tarihlerine uymayacağı endişesinden dolayı yöneticiler çalışanları gözlemek istiyordu. Ayrıca evden çalışma, günlük yaşamı ve özel yaşamı işgal eden bir durum olarak görülüyordu. Çalışanın kurumsal hayattan uzaklaştırılması, yapılan işin miktarını ve kalitesini kontrol edememe ve gereksiz ve sürdürülemeyecek çabaya ihtiyaç duyulması korkusu da diğer nedenler arasındaydı.

Oyunlaştırma, iş yaparken örgütlere daha fazla üretkenlik ve çevik çalışma imkanı sunuyor. Oyunlaştırma, çalışanlar ve şirket arasında iş birliği gibi takım çalışmasına dayanan eğlenceli ve mekanik dinamikleri sağlayarak takım üyeleri arasında alışverişi ve üyelerin katılımı sağlayarak büyük bir avantaj yaratıyor. Mesafeler oyun sayesinde kısalıyor. Ayrıca, takım oluşturma dinamikleri, çalışanların evde tek başına kalma hissini de azaltabiliyor. İş bağlamına eğlenceli öğelerin uygulanması, görevlerin ve kurumsal hedeflerin daha açık tanımlanmasına izin veriyor.

Peki salt teknolojik yaklaşımla oyunlaştırma arasındaki temel fark ne?

Oyunlaştırma, takım ve bireyin çalışabileceği birbirini izleyen iş akışı görevlerini ve aktivitelerinin otomatik yönetimidir. Böylelikle, herkes için anlık işbirliği teşvik edilebilir ve zayıf noktalar tespit edilebilir. Herkesin sonuç elde etmek için çalışacağı gerçek zamanlı panel oluşturarak uzaktan kontrol araçlarının yükleme gereksiniminden kaçınmak mümkün olur.

Aktiviteleri, farklı erişim seviyelerinde tek bir yazılım üzerinden yönetmek mümkün olur. Tüm bu yansımalar, yeni KPI’lerin tanıtılması ve ulaşılacak hedeflerle daha ilgili olup daha iyi hizalanması sayesinde akıllı çalışmanın çalışma türünü desteklemeye yol açmaktadır. Oyunlaştırma ölçülebilir tepkiler oluşturarak çalışanlar, planlama ve performans arasındaki KPI, problem çözme ve işbirliğini süreçlerini üstlenebilir.

Reklam devi olan MediaCom CEO’su Josh Kricheski’nin sözleriyle bu yazıyı sonlandırıyoruz, “insanların nerede olduklarından bağımsız olarak işlerini rahatlıkla yapabileceği kurumsal bir kültür oluşturmak, elde edebileceklerinizin en iyisini elde etmenize izin veriyor. Süreçler yerine insanları ilk sıraya yerleştirmek, iş veren ve kaynaklar arasındaki karşılıklı güven ilişkisinin kurulması için gereklidir.

Paylaşın

Yorumlar