Oyunlaştırma Yolculuğu
Kendimizi bildik bileli bir oyunun içindeyiz aslında…
Bebekken ebeveynlerimizin susmamız için ellerimize verdikleri oyuncaklardan yada yemek yememiz için yaptıkları uçak geliyorlardan başlayıp, çocukken okullardaki beden eğitimi derslerindeki oynadığımız türlü türlü oyunlar ve hatta bildiğimiz matematik soruları sonrasında aldığımız motivasyon amaçlı ödül çikolataları, gençliğimizdeyse bizi ekran başına kilitleyen oyunlar ve arkasında bağımlılık yaratan kurguların derinine indiğimizde bu oyun dediğimiz olayların bizim için kişisel ve profesyonel akışlarla birbirlerine bağladığımız aslında oyunlaştırmanın ta kendisidir.
Günden güne değişen ve gelişen dünyaya adapte olmaya çocuklardan çok biz daha zor alışıyoruz. Geçmişe göz attığımızda zamanımızdaki tüm yeniliklere nasıl kolay alıştığımızdan pay biçmemiz yeterli olur.
Bu sebeple şu an ve geleceğin toplumunda olan bireylerin artık dijital dilde konuşmak dışında pek fazla seçeneği gözükmüyor.
Bu yüzden dijital dünyada tüketici olmaktan çok üretici olmamız lazım. Oyunu bile sadece tüketiyoruz. Oynuyoruz kazanıyoruz veya kaybediyoruz sonrasında bitiyor, ardından yeni bir oyun daha sonra yeni bir oyun daha…
Amacını bilmeden yaptığımız şeylerin arasına oyunlaştırmayıda eklemiş olduk.
- Tarih- 6 Ağustos 2020
- Yazar- Kardelen Aris